Çok gezen mi? Çok okuyan mı?
Hani bir soru vardır, çok gezen mi bilir? Yoksa çok okuyan mı bilir? Hemen hemen herkes bu soruya çok gezen bilir tabi ki cevabını vermektedir. Az bir kesimde çok okuyanın daha çok bildiğini söyler. Bu hafta hem gezi hem eğitim amaçlı yurt dışında bulunuyorum. Bu yazıyı da sizlere İspanya’da yazma imkanı buldum. Ben bu seyahatimde çok gezen ve çok okuyanın ikisi bir arada olunca daha çok bildiğine şahit oldum. Çok gezen o bölgeleri öğrenebilir, çok okuyan o bölgeleri öğrenebilir ama hem okuyan hemde gezen o bölge için daha çok bilgi sahibi olacaktır. Üniversitelerde öğrencilere sadece pratik eğitimler verilmektedir, iş hayatında ise uygulamalar öğretilmektedir. Düşünün tıp fakültesi öğrencileri neden üst sınıflarda hastanelerde eğitim görürler. Çünkü pratikte öğrendiklerini uygulamalı olarak yapmalılar ki mesleği öğrensinler. Üniversiteler birçok bölümü bu şekilde olmalı diye düşünüyorum.
İspanya ile öğrendiğimiz- edindiğimiz bilgiler ve gezerek yaşadığımız şehirler birlikte beynimizde yer edinince hem gezmenin hemde okumanın birlikte daha çok bilgi sahibi edeceği kanısına vardım. Şöyle ki okulda öğrencilere ülkemizin üç tarafında deniz olduğu anlatılır. Bu denizlerin Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi olduğunu bilgiler edinerek öğrenirler ancak biz o öğrencilere o denizleri göstermezsek akıllarında sadece ülkemizde üç deniz olduğu bilgisi kalır. Eğer pratikle uygulamalı birlikte yaparsak daha kalıcı bilgilerin zihinde kalmasını sağlarız. İspanya’nın en büyük zeytin üreticisi olduğunu okuyarak öğrenebiliriz, ülkeyi gezerekte zeytinciliğin çok olduğunu anlayabiliriz. Ancak okuduktan sonra yerinde görerek zeytinciliğin burada önemli bir gelir kapısı olduğunu anlamış oluruz. Ülkemiz zeytin üretiminde dünyada 4.sırada bulunuyor ama geliştirme ve araştırma konusunda bu sıralamada değildir. İspanya dağ-taş-tepe demeden her yere zeytin ağaçları dikmiş ve dikmeye devam ediyor. Ülkemizde ise maalesef yasak olmasına rağmen zeytin ağaçları kesilmektedir. Binalar yapmak için güzelim tarım arazileri heba ediliyor. Hem gezeceğiz hem okuyacağız ki işin özünü anlayacağız. Hangi işi-mesleği yapıyorsak kendimizi ve işimizi-mesleğimizi geliştirerek yapmamız gerekmektedir. Ülkemiz son yıllarda Ar-Ge çalışmalarına önem vermekte ve bu konuda firmaları desteklemektedir. Ancak tarım anlamında verilen destekler hem yetersiz hemde yeterince anlatılamıyor. Tarım için verilen desteklerde aracı firmalar tarafından komisyon karşılığında kâğıt üzerinde yapılan işlemlerin dışında bir yere varamıyoruz. Oysa tarım müdürlükleri ile ziraat odaları bu konuda ortak hareket edip çiftçilikle uğraşan kişilere eğitim vererek tarım alanlarının daha kaliteli işleyişine sebep olabilir. Rekolte kayıpları, toprak verimsizliği gibi konularda çözüm üretilmiş olur.
Suriye Pençe operasyon bölgesinde şehit olan askerilerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar diliyorum.